NİĞDE’YE GENEL BAKIŞ: HAYVANCILIK
Günümüz dünyasında hayvancılık tıpkı tarım ve gıda da olduğu gibi stratejik öneme sahiptir. Ve geleceğin meslekleri arasında baş sıralarda yer almaktadır. Bir ülkenin tam bağımsız olarak yoluna devam edebilmesi için her şeyden önce temel beslenme kaynakları olan tarım, gıda ve hayvancılık konularında kendi kendine yetebilecek kadar üretim yapabilmesi şarttır. Dünya döndükçe, insanoğlu yaşamını sürdürdükçe beslenmeye, giyinmeye ve sığınmaya ihtiyaç duyar. İşte hayvancılık sektörü de insanoğlunun ihtiyacı olan beslenme ve giyinme ihtiyaçlarını karşılar. Bu ilkel çağlarda böyle olmuştur. Geçmişte hep böyleydi, gelecekte de böyle olacaktır. Bu nedenle hayvancılık sektörü genelde ülkemizde özelde ilimizde mutlak surette geliştirilmelidir.
Günümüz dünyasında en son yaşadığımız ve milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine neden olan, milyarlarca insanı evlerine kapatan, milyarlarca insanın ticaretine sekme uğratan ve üretimi neredeyse durma noktasına getiren bir küresel salgın yaşadık. Bu küresel salgın ile birlikte yeteri kadar gıda ürünü üretilemediği ve küresel ulaşım ağı sekteye uğradığı için büyük bir ekonomik kriz ile baş başa kaldık. Petrol fiyatlarından gıda fiyatlarına büyük bir enflasyon sarmalının içine girdik. Bunun yanında bütün dünyayı olumsuz etkilerken iki komşu ülkemiz olan Rusya ve Ukrayna savaşı ülkemiz ekonomisine küresel salgın sonrasında büyük darbe vurmuştur. Çünkü Rusya’dan doğalgaz alıyoruz, aynı zamanda turizm için gelir kapımız yine Rusya. Özellikle sebze ve meyve ihracatında yine büyük bir pazar bizim için Rusya. Aynı şekilde tahıl ithal ettiğimiz ülkeler Rusya ve Ukrayna. İşte bu tablo bize gösteriyor ki üreteceğiz. Üretmezsek özellikle beslenme konusunda dışa bağımlı olursak, büyük sorunları her zaman yaşayacağız.
Niğde’nin coğrafi yapısı ve iklimi hayvancılık yapmaya çok elverişlidir. Hem yem bitkisi yetiştirilmesi için sulu tarıma elverişli arazilere sahiptir hem de yine hayvan beslenmesi için zaruri olan saman başta olmak üzere arpa, yulaf, çavdar gibi kuru tarım yapılacak arazilere sahiptir. Hayvan yaylımı için gayet uygun bitki örtüsüne sahip araziler ile doludur ilimiz. İklim de hayvan yetiştiriciliği için gayet müsaittir ilimiz.
Niğde’de hali hazırda büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, tatlı su balık yetiştiriciliği ve az da ola kümes hayvanı yetiştiriciliği bulunmaktadır. Hayvancılıktan elde edilen ürünler insan sağılığı ve beslenmesi için olmazsa olmazlardan kırmızı et, beyaz et ve yumurta olarak sıralayabiliriz. Yine hayvanların derisinden, yününden ve tüyünden insanların yine yaşamları boyu ihtiyaç duydukları giyinme ihtiyacı karşılanmaktadır.
Günümüzde pandemi ve savaşlarla önemini tekrar bizlere hatırlatan hayvancılık sektörünü geliştirmek için ve üretmek için var gücümüz ile çalışmalıyız. Büyükbaş hayvancılığı yapan aile işletmelerinin işlerini büyüterek daha profesyonel hayvancılık yapmaları için onlara yol göstermeliyiz. Yeni kurumsal hayvancılık tesisleri için teşvik ve hibeler ile cazibe merkezi oluşturmalıyız. Hayvancılığın en büyük girdi maliyetleri olan ve ithalata bağımlı olan yem ve ilaç maliyetleri için devlet katkısı vermeliyiz. Islaha önem vermeliyiz. Büyükbaştan küçükbaşa, kümes hayvancılığına kadar ıslah eliyle kendimize ait üstün verimli hayvan ırklarını elde etmeliyiz. Küçükbaş hayvancılığı heveslendirecek ve cazibe oluşturacak projeler ile küçükbaş sürüleri arttırmalıyız. Çobanlık yeni deyimiyle “sürü yöneticisi” mesleği bitmek üzere. Hayvancılık işletmeleri çoban bulmakta zorlanmaktadır. Özellikle beyaz et ve yumurta konusunda önemli bir besin kaynağı olan kümes hayvancılığı ilimizde yok denilecek düzeydedir. Aile işletmelerinde kümes hayvancılığı teşvik edilebilir ve yaygınlaştırılabilir. Kümes hayvancılığı maliyet olarak diğerlerine göre daha uygun bir sektör olarak önümüze çıkmaktadır.
Günümüz dünyasında ve gelecekte küresel salgınların, savaşların, kıtlığın ve kuraklığın devam edeceğini ve artacağını düşünerek, geleceğe dair üretimin arttırılması için planlar yapmamız zaruri bir hal almıştır.