NİĞDE’YE GENEL BAKIŞ: KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK
Küçükbaş hayvancılık hem geçmişte, hem günümüzde, hem de gelecekte önemini koruyacak sektörlerden bir tanesidir. Küçükbaş hayvancılık, kırmızı et tüketimi için önemli bir pazardır. Süt ve süt ürünleri için de önemli bir pazar olarak önümüze çıkmaktadır. Ayrıca koyun ve keçi yünleri giyim sanayisi için de önemli bir hammadde olarak geçerliliğini sürdürmektedir.
Niğde İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği kayıtlarına göre göre Birliğe üye 2.558 adet küçükbaş hayvancılık işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmeler bünyesinde toplam 370 bin civarında küçükbaş hayvan beslemektedir. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin büyük çoğunluğunu koyun oluşturmaktadır. Koyunların ırkı genellikle Akkaraman Koyunudur. Çok azı da belki yüzde bir civarında Merinos Koyunu bulunmaktadır. Küçükbaş hayvan varlığının yaklaşık yüzde on’u civarında keçi bulunmaktadır.
Koyun ve keçi sütünü Niğde bölgesinde satın alacak fabrika ve mandıra tarzı sanayi tesisi bulunmadığı için, yetiştiriciler sütü ranta çevirememektedirler. Koyun ve keçi sütü daha çok evlerde peynir ve yoğurt üretiminde kullanılmaktadır. Büyük bir kesimde sadece sütü kuzulara içiriyor ve kalan kısmı koyunlardan ve keçilerden sağmıyorlar. Koyun ve keçi yünü de kazanç elde edecek şekilde pazarlanamıyor. Aynı şekilde koyun ve keçi yünleri de evlerde değerlendirilmektedir.
Koyun keçi yetiştiriciliğinin en büyük problemlerinden bir tanesi belki de sorunlar arasında ilk sırayı alacak olanı, çoban ve hayvan bakıcısının çok yetersiz sayıda olmasıdır. Maalesef çoban yetersizliği yüzünden koyun sürüleri satılmaktadır ve koyunculuk yara almaktadır. Çoban ve hayvan bakıcısı ihtiyacını ülkemize gelen özellikle Afgan mültecilerden karşılamaktayız. Her ne kadar mülteciler ülkemizde birçok konuda sorun oluştursa da çobanlık ve hayvan bakıcılığı yönünden fırsat olmuştur. Küçükbaş hayvan sektöründe kırsalda yaşayan vatandaşlar için çobanlık teşvik edilmelidir. Halk Eğitim Merkezleri tarafından sürü yöneticiliği ve çobanlık eğitimi verilse de yeterli değildir. Eğitimin arttırılarak verilmesi gerekmektedir. Eğitimin yanı sıra çobanlık mesleği için sosyal güvenliğin devlet tarafından karşılanması ve çobanlık mesleğini icra eden vatandaşlar için devlet yardımı, küçükbaş hayvan elde etmeleri için hibe ve düşük faizli kredi temin edilmelidir.
Küçükbaş hayvancılıkta hayvan ıslahını da tartışalım biraz.
Küçükbaş hayvancılıkta hayvan ıslahı doğal üreme yöntemiyle olmaktadır. Özellikle koyunculukta arı olan koçlar damızlık seçilerek üreme yöntemine gidilmektedir. İlimizde kurulmuş olan Niğde İli Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği koyunların üremesi, ıslahı ve soy kütüğünün tutulması konusunda Tarım İl Müdürlüğü ile birlikte çalışmaktadır. Hayvanlara kimlik kazandırılmasının yanı sıra hayvanların ıslahı için de birçok proje yürütülmektedir. “Halk Elinde Islah Projesi” yalnızca bunlardan bir tanesidir. Küçükbaş hayvancılığın ilimizde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için ilimiz bazında birçok proje üretilebilir. Daha önceki yıllarda yapıldığı gibi il özel idaresi kaynaklarından koyun ve keçi yetiştiricilerine damızlık koç temini yapılabilir. Küçükbaş hayvancılığın en büyük sorunu belki de ilk sırada olan çoban sorunu için ilimizde teşvikler hazırlanabilir. Çobanlık veyahut sürü yöneticiliği dediğimiz mesleğin tekrardan canlandırılması için hibe hayvan temini, hibe yem ve yem bitkisi temini, meraların küçükbaş hayvancılığın hizmetine sunulması, faizsiz krediler gibi birçok proje geliştirilerek küçükbaş hayvancılığın ilimizde geliştirilmesi için çaba sarf edilebilir.
Küçükbaş hayvancılık için gerekli coğrafi şartlar ve bitki örtüsü gayet verimli olan ilimizde, bu sektörü geliştirmek ilimizin katma değerini arttıracak, üretimi arttıracak ve işsizler için yeni istihdam kapısı oluşturacaktır.