NİĞDE’NİN KIRMIZI ÇİZGİSİ: HIZLI TREN
Kayseri, Aksaray, Konya, Antalya hızlı tren hattı geliyor. Peki mevcut demiryolu şehri Niğde neden yine bu hat dışında kaldı?
Niğde’de yıllardır raylar var, tren sesi var, ama bir türlü “hız” yok…
Demiryolunun geçtiği, trenin yıllardır varlığını sürdürdüğü bu şehir, bugün hâlâ modern çağın simgesi olan hızlı trenin uzağında kalıyor. Oysa bu topraklarda trenin sesi, çocukların oyunlarına, insanların umuduna, esnafın bereketine karışmıştır. Niğde, trenle büyümüş, trenle yaşamıştır. Ama ne acıdır ki çağ ilerledikçe tren hızlanmış, Niğde ise o hızın dışında bırakılmıştır.
Devlet Demir Yolları yeni bir yüksek hızlı tren hattı planlıyor. Kayseri’den başlayıp Nevşehir, Aksaray ve Konya üzerinden Antalya’ya uzanacak bir hat… 607 kilometrelik bu büyük proje tamamlandığında, Konya-Antalya arası 1 saat 15 dakikaya, Kayseri-Antalya arası 2 saat 45 dakikaya düşecek. Elbette ülkemiz için büyük bir adım. Ancak o haritaya bir kez daha baktığımızda Niğde’yi görememek, insanın içini burkuyor. Çünkü Niğde zaten bu güzergâhın üzerinde, bu hattın kalbinde duruyor.
Anadolu’nun tam ortasında, tarihi İpek Yolu’nun geçtiği bu kadim şehir, bugün modern ulaşımın dışında bırakılıyorsa, burada bir eksiklik, bir adaletsizlik vardır.
Bu şehir, şehit Ömer Halisdemir’in, alın teriyle geçinen insanların, emeğiyle yaşayanların memleketidir.
Niğde, suskun ama onurlu bir şehirdir. Fakat bazen suskunluğun ardında bir sitem, bir yorgunluk, bir kırgınlık gizlidir.
Bu şehrin hakkı, beklemek değil; hak ettiğini almaktır.
Seçilmişlerimize, atanmışlarımıza, sivil toplumun temsilcilerine, odalarımıza sesleniyorum:
Bu mesele siyaset üstüdür. Bu mesele bir ulaşım projesinden çok daha fazlasıdır.
Niğde’nin hızlı tren talebi, geleceğe dokunma isteğidir. Bu şehir üretime, eğitime, turizme, sanayiye omuz veriyor ama ulaşımda hep ikinci planda kalıyor.
Artık Niğde’nin sesi duyulmalı, bu tren Niğde’nin istasyonunda da durmalıdır.
Hızlı tren Niğde’den geçmeli, çünkü bu sadece bir ray meselesi değil; bir varlık, bir aidiyet, bir adalet meselesidir.
Bu çağda hızlı tren olmadan kalkınma olmaz. Bu şehir beklemenin değil, yetişmenin, ilerlemenin hakkını kazanmıştır.
Niğde’nin kırmızı çizgisi budur:
Ray var, tren var, ama hız yok.
Ve biz bu hızın dışında kalmak istemiyoruz.