AYHAN ŞAHENK’İN EMANETİ ÇOCUKLARLA YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR

Ayhan Şahenk Vakfı Genel Müdürü Zafer Nuri Eraslan, gerçekleştirilen hediye dağıtımı programlarında hem Atatürk’ü hem de vakfın kurucusu Ayhan Şahenk’i anlattı.

Cumhuriyet Bayramının 102’nci yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Haftasında hemşehrimiz Ayhan Şahenkin sağlığında kendi adına kurmuş olduğu Ayhan Şahenk Vakfının Genel Müdürü Zafer Nuri Eraslan Niğde ve ilçelerinde öğrencilere Cumhuriyet Bayramı Hediyesi olarak dağıtım programlarındaki konuşmalarında Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatarak kendisini örnek alınması gereken Büyük Kurucu Atatürk’ü örnek alınması gerekliliğini anlatarak Vakfın Kurucusu Ayhan Şahenk içinde bir kesit şöyle dedi:

“Ayhan Şahenk kim derseniz, Ayhan Şahenk Niğde’de doğan, ilk, orta ve lise eğitimini Niğde’de yapan, o sırada ortaokul ve lise olmadığı için lise eğitimini Konya’da, daha sonra Ankara’da hukuk fakültesinde eğitimine devam eden, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli iş adamlarından birisidir. Ülkemize başta kurduğu Doğuş İnşaat olmak üzere, daha sonra başka şirketler de ekleyerek çok sayıda otoyol, baraj, fabrika, tünel, metro ve sabit tesis kazandırmıştır. Bunları yaparken de bir taraftan hayır işlerini sürdürmüştür. Ancak kendisinden sonra da bu hayır işlerinin devam etmesi için, Ayhan Şahenk Vakfı’nın bir üyesi olarak vefatından sonra onun başlattığı işler ve koyduğu ilkeler doğrultusunda, biz bütün bu hizmetleri aksatmadan devam ettirmeye çalışıyoruz.

Bugünkü uygulama da 28 yıldır aralıksız yaptığımız çalışmalardan bir tanesidir. O, Niğde’yi o kadar çok seviyordu ki “Niğde benim ana kucağımdır” derdi ve mezarını da İstanbul’da vefat etmesine rağmen Niğde’ye getirtmiştir.

Çocuklar bizim her şeyimizdir. Onları iyi bir eğitim ve sağlıkla yetiştirmek hepimizin görevidir. Ülkemizin sosyal sorunlarına katkıda bulunmak, maddi imkânları yerinde olan herkesin görevidir, derdi. Topluma karşı böyle bir sorumluluk üstlenmişti ve o sorumluluğu da herkese örnek olacak şekilde büyüterek hiç aksatmadan sürdürdü.

Şimdi Ayhan Bey öyleydi. Peki biz bu armağanları niye Cumhuriyet Bayramı armağanı diye getiriyoruz? Cumhuriyet ne demek? Neden önemli? Neden Atatürk “Benim en büyük eserim Cumhuriyet’tir” demiş?

Bakın arkadaşlar, çocuklar… Atatürk şu anda 35 ülkede heykeli olan, 35 ülkede adına park düzenlenen, 120 tane caddeye adı verilen bir büyük önder, bir büyük lider, bir büyük kahramandır. O, Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanı, ilk başkomutanı, ilk meclis başkanıdır. O, Suriye ve Filistin sınırından İstanbul’a gelip de bütün İngiliz, İtalyan, Fransız askerlerinin boğaza demirlediğini gördüğü zaman şu sözü söylemişti: “Geldikleri gibi giderler.” Ve gerçekten o geldiği zaman ülkede İstanbul’un her tarafı bölünmüş, bir kısmı İtalyanlar, bir kısmı Fransızlar, bir kısmı da İngilizler tarafından işgal edilmişti. Bütün devlet daireleri işgal edilmişti ve bir bölgeden diğerine geçmek için onlardan izin almak gerekiyordu. Böyle uçurumun kenarında olan bir ülkeyi “Geldikleri gibi giderler” diyerek kurtuluş mücadelesinin ilk işaretini vermişti.

Ondan sonra 19 Mayıs, ardından meclisin kurulması ve sonunda “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet’in ilanı geldi. Cumhuriyet; bizim, bizi yönetecek insanları seçtiğimiz bir rejimdir. İnsan onuruna yakışan en büyük rejimdir. Devletin temel karar organlarına bizim seçtiğimiz kişiler gelir ve belli bir süre görev yaparlar. Beğenmediğimiz takdirde onları değiştirme şansımız vardır. Bunun için Cumhuriyet’in kıymetini bilmeliyiz. O da zaten bu bilinçle Cumhuriyet’i sizlere emanet etti.

Bu bilgileri de verdikten sonra şimdi Ayhan Bey’in sizler için başlattığı ve bizlerin devam ettirdiği, sizlere armağan ettiği bu hediyeleri biraz sonra adlarınızı okuyarak tek tek dağıtacağız. Bunları sağlıkla kullanmanızı diliyoruz.

Bir başka şey de burası bir eğitim kurumu olduğu için söylemeden geçemeyeceğim: 3.977 kitap okumuş bir liderimiz var. 57 yıllık ömrünün büyük kısmını cephede geçirmiş bir lider. Öldüğü zaman da bütün varlığını Türk milletine armağan etmiş. Onun için kıymetini bilelim. Onun gösterdiği yolda, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için hep birlikte ilerleyelim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, kucaklıyorum. Güle güle kullanın. Sağ olun.”