NEREDEN ÇIKTI BU “51 HABER”?

1988-1991 yıllarında Sabah Gazetesi’nin Niğde muhabirliği görevini yapıyordum. O dönemde Niğde Valisi olan merhum Ahmet Özyurt ile oldukça samimi bir dostluğumuz vardı. Bir gün Sayın Vali beni makamına davet etti. Ben de davetini kırmayarak gittim. Memleket meseleleri üzerine sohbet ettikten sonra Vali Bey, “Senden bir ricam var,” dedi. “Buyurun,” dedim. Vali Özyurt, “Niğde’ye üniversite kurulmasıyla ilgili ne yapabiliriz?” diye sordu.

O anda aklıma aylık bir gazete çıkararak kamuoyu oluşturmak fikri geldi. “Kaça mâl olur?” diye sordu. O dönemdeki maliyetler üzerinden “50 ya da 100 TL” diye cevap verdim. Bunun üzerine Vali Bey cebinden cüzdanını çıkardı ve masaya koyarak bana görev verdi. Makamdan sessizce ayrıldım. Eski valilik binasının önünden caddeye doğru yürürken “Niğde’ye üniversite istiyoruz!” diye yüksek sesle söyleniyordum. Arkadan bir vatandaşın “Niğde’nin delisi!” dediğini duyar gibi oldum. Etrafa bakındım; bu sözün bana söylendiğini anladım ve içimden, “Tamam, bu iş olacak!” dedim.

Ertesi gün evdeki arşivimi karıştırıp Niğde ile ilgili daha önce çıkan gazete küpürlerini topladım ve Ankara’ya gittim. Başkent’e vardığımda Rüzgarlı Sokak’ta bir matbaa aramaya koyuldum. Günaydın gazetesinin matbaasını buldum. İçeride bir beyefendi beni karşıladı. Kendimi tanıtarak, “Niğde’den geldim, bir gazete bastırmak istiyorum,” dedim. O dönemde Milliyet Gazetesi’nde eğitim konusunda editör ve köşe yazarı olan Abbas Güçlü’ye elimdeki dökümanları teslim ettim.

Ertesi gün gazeteler hazırdı. Aracın bagajına yüklenen gazeteleri alıp Niğde’ye döndüm. O dönemde Niğde Seyahat’in müdürü olan merhum Mulhak Aydınlık abiyle sohbet ederek memlekete ulaştım. Gazeteler elime ulaşınca, valimizin talimatını yerine getirmenin mutluluğunu yaşadım. Allah, merhum Ahmet Özyurt’a rahmet eylesin; mekânı cennet olsun.

Bir akşam, Vali Özyurt beni yemeğe davet etti. O dönemde Fertek Belediye Başkanı olan merhum Osman Sümer ile birlikte Fertek Göl Gazinosu’nda buluştuk. Yemekler yenildi, kahveler içildi. O sırada Valimize dönerek, “Sayın Valim, Niğde’nin delisi İsmet Ünver olarak, konuya nokta koyuyorum. Kurulacak Sungurbey Üniversitesi’nin arsasını Başkanımız Osman Sümer’den isteyelim,” dedim. Osman Sümer gülümseyerek, “Emriniz olur, Sayın Valim,” dedi.

O dönemde ortada bir üniversite yoktu. Bugün Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi ve Ayhan Şahenk Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin bulunduğu arazi, Fertek Belediyesi tarafından üniversiteye bağışlanan yer olarak eğitim-öğretime devam ediyor.

O günden bugüne tam 35 yıl geçti. Aynı heyecan ve şevkle yolumuza devam ediyoruz. Üniversite için emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Hayatta olanlara uzun ömür, vefat edenlere rahmet diliyorum.

Sonuç Olarak

O dönem, valiler, siyasiler, sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve halk, 7’den 70’e birlik içinde çalışarak üniversite kurulması için büyük bir seferberlik başlattılar. Bugün ise maalesef aynı heyecanı göremiyoruz.

Niğde sevdalısı, hemşerimiz ve Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hasan Uslu’nun özverili gayretleri ve çabalarıyla üniversiteye değer katılmaya çalışılsa da, bu kıymetli kuruma hak ettiği ölçüde sahip çıkılmadığı görülüyor. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Orta Anadolu’nun göz bebeği, onuru ve gururu. Bu kıymetli kazanımın değerini bilip sahip çıkmamız gerekiyor. Üniversite, Niğde için büyük bir nimet ve kazanımdır.

Saygılarımla, Niğde’nin Delisi İsmet Ünver