NİĞDE SON DAKİKA
TEPEKÖY’DE KÜLTÜR ŞÖLENİ BAŞLIYOR: I. TEPEKÖY KILMANAS ŞENLİĞİ 17 MAYIS’TA
NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ, ULUSLARARASI BİLİM İNSANLARINI AĞIRLADI
NİĞDE BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROSU’NDAN GÜLMEYE DOYURACAK GÖSTERİ
BAŞKAN EMRAH ÖZDEMİR’DEN ANNELER GÜNÜ MESAJI
BAŞHEKİM ZOR’DAN NEZAKET ZİYARETİ
MİLYONLAR BAŞI ÖRTÜLÜ ANNELERİN YEMİN TÖRENİNE ALINMAMASI İÇİNMİ ŞEHİT OLDU?
NİĞDE’DE AİLE HEKİMLERİNDEN POLİKLİNİK RANDEVUSU DESTEĞİ
ÜNİVERSİTE MUTFAĞINDAN ÇIKTI, TÜRKİYE’YE TESCİLLENDİ
TÜRKİYE YARDIM SEVENLER DERNEĞİ BOR ŞUBESİ’NDEN ANLAMLI DESTEK: AKÜLÜ ARAÇ TESLİM EDİLDİ
DOÇ. DR. KÜRŞAD RAMAZAN ZOR BAŞHEKİMLİK GÖREVİNE BAŞLADI
TÜBİTAK, NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ’NDEN NÜKLEER FİZİK PROJESİNİ DESTEKLİYOR
TRT LİNGO’NUN GALİPLERİ AKSARAYLI GENÇ ÇİFT
VALİ CAHİT ÇELİK’TEN ANNELER GÜNÜ MESAJI
NİĞDE’DE KÜLTÜREL MİRAS SUNUMU: PROF. DR. GÜLİN ÖZTÜRK’TEN EBUBEKİR HÂZIM TEPEYRAN ANLATIMI
VALİ CAHİT ÇELİK, ÖĞRETMENLERE NİĞDE’NİN TARİHÎ DEĞERLERİNİ ANLATTI
NÖHÜ İLE KADEM ARASINDA GENÇLERİN GELİŞİMİNE YÖNELİK İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI
NİĞDE FEN LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDEN TARİHÎ BAŞARI
HIDIRELLEZ KUTLARKEN BOYUMUZCA GÜNAHA GİRMEK VEYA HADDİ AŞMAK!!!
UZKURT AİLESİNİN BAŞARI YOLCULUĞU DEVAM EDİYOR
DOÇ. DR. KÜRŞAD RAMAZAN ZOR, NİĞDE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ BAŞHEKİMİ OLDU
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Niğde °C
Niğde
°C
°C
°C
°C
°C

NİĞDE’YE GENEL BAKIŞ: TARIM, VAHŞİ SULAMA

14.02.2025
302
A+
A-

İnsanoğlunun yaşamını idam ettirebilmesi için gıdaya, suya ve oksijene ihtiyacı vardır. Bu üç etken olmazsa sadece insanoğlu değil hayvanlar ve bitkiler de yaşamlarını sürdüremezler. Su insanlar için hayati öneme sahiptir. Başka bir ifadeyle “su, hayattır.”.

Günümüzde iklim değişikliğine, çevre kirliliğine ve küresel ısınmaya bağlı olarak mevsimler normal seyrinden çıkmıştır. Mevsimlerin normal seyrinden çıkması ile birlikte dünyanın önemli bir bölümünde kuraklık meydana gelmiştir. Kuraklık olduğu bölgelerde kar ve yağmur sularından beslenen akarsular ve göller kuruma noktasına gelmiştir. Akarsular ve göllerin su ihtiyacını giderememesi, yeraltı sularının kullanımını arttırmıştır. Daha fazla kullanılan yeraltı suları, daha derinlerden çıkarılmak zorunda kalınmıştır. Hal böyleyken su kaynaklarını tasarruflu kullanmak ve su israfına karşı çalışmalar başlatmak zaruri olmuştur.

Tarım arazilerinde tarımsal sulamanın ilkel şekilde yani “vahşi sulama” dediğimiz şekilde yapılması geleceğin dünyası için çok önemli bir tehdit olarak önümüze çıkmaktadır. Çağımızda akarsuların azaldığı bir dönemde, yer altı sularının daha derinlere çekildiği ve hatta tükenmeye başladığı bir dönemde suyu vahşice israf ederek kullanmamız, insanlığın çok acı sonuçlar ödemesine neden olacaktır. Çünkü yukarıda belirttiğimiz üzere insanoğlu dahil tüm canlıların yaşamını idame ettirebilmesi için oksijene, güneşe, suya ve toprağa ihtiyacımız vardır. Bitkiler, hayvanlar dahil hiçbir canlı su olmadan hayatta kalamaz. Su olmadan hiçbir ürün üretemeyiz. Su zincirleme olarak dünyadaki tüm yaşam alanlarını etkileyecektir. Bu yüzden suyu tasarruflu kullanmalıyız ve su kaynaklarını israf etmeden kullanmak için her yerde eğitim faaliyetlerini yürütmeliyiz. Beslenmeden temizliğe kadar suyu israf etmeden tasarruflu kullanmayı toplumumuza öğretmemiz gerekmektedir. Bilimsel çalışmalara ağırlık verilmeli, teknolojiden sonuna kadar yararlanılmalı, modern ne kadar teknik varsa sulama konusunda kullanılmalıdır. Damlama sisteminden yeraltı sulama sistemine ve güneşin sulamaya daha az zarar verdiği saatlerde sulamanın yapılmasına kadar sulamayla ilgili bütün teknikleri kullanmak, gelecek nesillere karşı en önemli sorumluluklarımız arasında yer almaktadır.

Tarımsal sulama ile ilgili önemli bir diğer sorun ise, su kuyularına ruhsat verilmemesi ve ruhsat alınması için zorlu bir bürokratik sürecin olmasıdır. Bu durum kaçak kuyu açılmasına neden olmaktadır. Akarsuların, göllerin ve barajların tükenmeye yüz tuttuğu, yeraltı sularının daha derinlere çekildiği bir zamanda suların kayıt altına alınması önem arz ederken hem mevcut kuyulara ruhsat verilmesi imkansız hale gelecek kadar zorlu bir mevzuat koymak hem de yeni kuyuların açılmasına izin vermemek kayıt altına alınması gereken yer altı sularını kendi kaderine bırakıyor gibi bir şey olmaktadır.

Artık günümüzde yeni bir kavram çıktı “Su Hasadı”. Yağan yağmurlar ve karlar çatılardan oluklara ve oradan kanalizasyona karışıyor. Su hasadı denilen bu sistemde, her binaya (fabrika, iş merkezi, apartman gibi) bir su tankı koyularak oluklardan akan sular tanklarda biriktirilmelidir. Biriken sular birçok yerde kullanılabiliyor. Mesela temizlikte, üretimde, arıtma yapılıp içme suyu olarak bile kullanılabiliyor. Bu sistemin ilimiz başta olmak üzere ülkemizin her yerinde yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bununla ilgili devlet hibe, teşvik ve sübvansiyonlu krediler vererek vatandaşı teşvik etmelidir.

Bütün bu anlattıklarımızdan sonra suyu vahşice kullanmak ne kadar zalimce bir şey buyurun siz düşünün. Biz doğaya kötü davrandığımızda ve onu yok etmeye çalıştığımızda, aslında insanlık olarak kendimizi yok ettiğimizin henüz tam anlamıyla farkında değiliz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.