GENEL MERKEZLERLE TEŞKİLATLARIN ADAYLARI “ELİ ÇANTALILAR”
Pazartesi’den devam.
1976 Ocak ayında başladığım mesleğimde 12 Eylül 1980 darbesine kadar yapılan mahalli ve genel seçimlerini ve bu çerçevede adaylık sürecini de takip eden ve sonuçlarını yazdığım için o zamanki aday belirleme yöntemlerini de biliyorum.
O seçimlerde aday adayı olanlar başarı hikayeleri olan ve bu nedenle şehir genelinde bilinenlerden ve seçilecek oyun ortalama %25’i kendi şahsi oyuna sahipler aday adayı veya nihayetinde aday olanlarda bunların içinden çıkardı.
( Bu orandaki şahsi oylara sahip son üç kişi Mahmut Öztürk, Ahmet Er ve Memiş Akın’dır)
Bu geçmişinde başarı hikayesi olanlar arasından genelde Zafer sinemasında yapılacak delege toplantısı ve ardından yapılacak oylamaya katılacaklara parti yemek verirdi.
AP’nin delegelerinin merhum Topal Cafer’in lokantasında yemeklerini yemelerinin ardından sinemaya geçilirdi.
Orada aday adaylarının kendilerini tanıtmalarından sonra delegeler İlçe seçim kurulunun gözetiminde sandıkta kullandıkları oylarıyla adayı belirlerdi.
KİMİN ADAY OLACAĞINA GENELBAŞKANLARLA TEŞKİLATLARIN KARAR VERMESİ ÜÇ ANA SIKINTIYA SEBEP OLUYOR!!!
12 Eylül 1980 darbesinin ardından 1983’de yapılan ilk milletvekilliği, 1984’ün Mart’ında yapılan Büyük Şehir, İl merkez ilçe ile ilçelerle belde Belediye başkanlığına kimlerin aday olacağına o zamanki tüm partilerin genel başkanları gibi günümüzde de Ak Parti Genel Başkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ile diğer partilerinde tamamının genel başkanlarıyla, yardımcılarının kısmen de olsa özellikle İGM ve İlçe ile Belde Belediye başkanlarıyla Meclis üyelerinin belirlenmesiyle sıralamalarına da il ve ilçe teşkilatlarına yetki verilmesi genel olarak Üç sıkıntıya sebep oluyor.!!!
Sıkıntının ilki milletin aday belirleme yetkisi elinden alınarak noter durumuna getiriliyor olmasıdır.!!!
İkincisi ise bu merkezden atamalarla çok çok istisna dışındaki adayların kahır ek serisi aday yapıldıkları yerde ikamet etmeyenlerden olan ve vatandaşlar arasında “Eli Çantalı” olarak tabir edilenlerle adaylık öncesi hiçbir başarı hikayesi olmayanlardan olduklarından liyakat gözetilmiyor.
Bu eli çantalı ve eli çantalı olmasalar da genel merkez ile i teşkilatlar tarafından belirlenenler seçildiklerinde seçim bölgesinde yaşayanlara beklenen faydayı sağlayamıyorlar.
Üçüncü sıkıntı ise seçilenin adaylığına genel merkezlerin karar vermesi ve seçmenlerinde adayın bilinen olmaması nedeniyle oyu aday yerine partinin genel başkanı ve partiye vermeleriyle bu kişiler seçildikten sonra seçmene ve dolayısıyla millete yaranma yerine genel merkezin adamı olmayı tercih etmeleriyle toplumun nabzını tutamadıklarından dertlerine de deva olamadıklarından ne millet nede partilerine puan kazandırabiliyorlar.!!!
ADAY BELİRLEME YÖNTEMİ 43 YIL ÖNCESİNDEKİNDEN DAHADA GERİ OLMASI MİLLET İRADESİNİ YOK EDİYOR!!!
Genel merkezler ile teşkilatlar tarafından aday belirlenmesi tıpkı 1961 Anayasasıyla milletin iradesine atmışların ortak edilmesinin bir benzeridir.
Böyle olunca da 1983’den bu yana istisnalar dışında genel manada kimin vilayetini temsilen Milletvekili, Büyük Şehir, il merkez ilçe Belediye başkanlığı adaylığına millet yerine 43 yıl öncesinden de geri olan yöntemle millet iradesi gasp edilmesi ve noter haline getiriliyor.
Şimdiki aday belirleme yöntemlerinden olan teamül yoklamaları veya anketlerin ise neticesinden kamuoyunun haberi bile olmuyor.
Milletin tamamına yakını gibi benimde gönlüm tüm adaylıklara 1980 öncesindeki gibi İlçe seçim kurulu gözetiminde yapılan parti üyeliği kaydı, İlçe seçim kurulu gözetiminde partiye kaydedilenlerin yine aynı şekilde kurul gözetimindeki sandıkla kimin delege olacağına ve bu delegelerin aynı şekildeki sandıkta kullanacakları oylarla Milletvekilliğine ve Belediye Başkanlığıyla İGM üyeliği aday adayları içinde tercihte bulunmalarıdır.
Bu yapılırsa başarı hikayeleri olmayanlar yerine başarılarıyla kendilerini ispatlayan liyakatlilere seçileceğinden ülkemiz demokrasisinin istikbali bu yöndedir.
DELEGE İÇİN YASAL DEĞİŞİKLİK GEREKTİĞİNDEN ADAYDA OLUMSUZLUK BAŞARI HİKAYELİLERLE TELAFİ EDİLEBİLİR!
Adayların İlçe seçim kurulları gözetiminde sandıkta belirlenmesi için yasa gerektiği ,bunun içinde en az seçimden 1 yıl önce düzenleme bahanesi ardına saklanılmaz ise t partilerin kendi istikballeri yerine milletin istikbalini tercih ederek kayıtta alınan bağıştan vaz geçerek ardında başarı hikayesi olanların aday adaylıklarıyla olumsuzluk telafi edilebilir.
MESLEK ODALARI,STK’LAR, KANAAT ÖNDERLERİ, MEDYA BAŞARI HİKAYESİ OLMAYANLARIN ADAYLIĞINI ENGELLESİN
Her ilde yaşayan vatandaşlarımızla buralardaki Meslek Odalarıyla, STK’larının, Kanaat önderleriyle medya mensupları tarafından illerinin ve ülkemizin mutlu istikbali için medeni çerçevede kendi cürümleri kadar yer yakma pahasına daha önceki Belediye Başkanlıkları ve Vekilliklerinde başarılı olmayanlarla, yeni aday adaylarındada başarı hikayeleri olmayanlardan aday adayı olmalarına siyasi partiler tarafından yüz verilmemesi için girişimde bulunmaları bu yönde kamuoyuna beyanda bulunmaları.
Bu girişimlerinde mutlaka başarı hikayeleri bulunanların içinden aday, adayı kabul edilmesi ve Seçim kuruluna verilecek listedeki adayın başarı hikayeleri olan dolayısıyla da liyakate sahip olanlar içinden de mutlaka bir eleme yapılarak en çok başarı hikayeleri olanların isimlerinin verilmesi.
Aksinden ise sebep olunacak hesapsız maddi ve manevi zararlardan dolayı kaçınılması dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.