BAŞARI ”GELENE AĞAM GİDENE PAŞAM” DİYEN AKMAZ VE KOKMAZLARLARA FIRSAT VERMEMEKTE!
Elçiye zeval olmaz.
Çünkü başarısızlığa sebep olanları belirtenler öncelikle sağduyu sahibi oldukları gibi bunu tecrübeleriyle de somutlaştıran Aksaraylılardır!
Aksaraylı hemşehrilerimizin dileklerinin özeldeki muhatabı Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu ve şahsında şu anda ve ileride atanacak ve seçileceklerdir.
Bu tiplere kapılanların dönemindeki başarısızlığın aksine kapılmayanlar dönemindeki başarıyı bilen hemşehrilerimize elçiliğinin yanında bu topraklarda büyüyen, 65 yıllık ömründe saçlarını değirmende ağartmamanın yanında 4 ay sonra 47. yılını dolduracağım mesleğim boyunca edindiğim tecrübeyle de hemşehrilerimizle hemfikir olanım.
TİRİL TİRİL GİYİNEN AKMAZ VE KOKMAZLARIN NAMUSLU VE BAŞARILILARI KÖTÜLEMEKTEN BAŞKA MEZİYETLERİ YOK!
Orta başlıkta belirtildiği gibi tiril tiril giyinmekten kendi emellerine engel olarak gördükleri başarılı ve namuslu olanları kötülemekten başka meziyetleri olmayan ”Gelene ağam, gidene paşam” diyenleri her gördüğümde 40 yıl öncesine giderim.
Seksenli yıllarda o zaman Aksaray’ın 56 yıl zorla bağlandığı Niğde il temsilcisi olduğum ve gereğinde yakın yerlerde herhangi bir olay olduğunda haber yapmam için Niğde ile birlikte çevre iller içinde görevlendirildiğim o zamanki 1.5 milyon tirajıyla ülkemizin en çok satan gazetesi olan Günaydın’da yayınlanan bir seri yazıyı hatırlarım.!!!
Bu yazıda bakanlıkların birinin merkez binasında kapıcılık yapan fakat bakan veya yüksek bürokratlar gibi giyinen bakanlıkta yapılan toplantılara veya bakanın Ankara’daki toplantılarına bir görevli imiş gibi katılan karşılaştığı bakan ve bürokratlarla bu toplantılarda fotoğraf çekilen kişinin görselleri yayınlanmıştı.
Dizinin kahramanı bu seriyi hazırlayan meslektaşımız sorduğunda geçimini sağlayanın görevli çokluğundan fark edilmediğini.
Ütülü, temiz elbise ve boyalı ayakkabılarla tiril tiril yani iki dirhem bir çekirdek katıldığı birçok toplantıda bakanların kendisini herhangi bir üst bürokrat veya iş adamı bilip hürmet ederek eşine selamların ilettiklerini belirtmişti.
Bu misalle somutlaşan tiril tiril giyinmekten başka meziyetli olmayanlar arasında cinsiyet ayırımı yapmadan kendilerine ”Tip’ler” derim.
Çünkü bunların kamuoyunda kör kuruşluk değerleri olacak ne devlet ,ne de millet yararına bir hizmetleri yoktur.!!!
Hizmetleri olmadığı gibi bir göreve yeni seçilenlerden veya atananlardan etrafını çevirdiklerine kamu yaranına bir taleplerini de şahsen görmediğim gibi kamuoyundan da gören ve duyan olmamıştır.!!!
Yani bunların ne siyasetçilerden, ne atanmışlardan ne seçilmişlerden, ne de Meslek Odaları ile STK’larla medya mensuplarından millet menfaatine iğne ucu kadar bir talepleri yoktur.!!!
Her resmi ve özel toplantıda tiril tiril kıyafetleriyle katılan bu tipler etraflarına yüksekçe sur ördükleri atanmış ve seçilmişlere kendi iradeleri dışında birilerinin yaklaşmasına fikri söylemesine ve dileğini iletmesine izin vermezler.
Başarılılardan atanan ve seçilenle ilgili olumsuzlukları dile getirenlerin bunu inanç ve dünya görüşünün farkından yaptığını söylerler.!!!
Bunlar kendi emellerine hizmet edenleri liyakatlerine bakmadan yere göğe sığdırmayacak kadar överlerken, eksenleri dışında olanların ise kendi makam ve dünyalıklarına engel olarak gördüklerinden tüm başarılarıyla liyakatlerini ise yok sayarak yergileriyle yerin dibine batırılırlar.
ÇOK ÇOK İSTİSNA DIŞINDA KALAN TİPLERİN TAMAMI İYİ GÜN DOSTUDUR!!!!
Bu atanan ve seçilenlerin etraflarını saran benim “Tip adamlar” ismini verdiklerimin boyuna, posuna bakılmasın çok çok istisnanın dışında kalanların dostlukları makam sahibinin makamda bulunduğu zaman süresince geçerlidir.
Etrafını çevirdikleri makam sahibinin görevden alınmaları veya tenzili rütbe ile başkaca görevlere atanmalarında gidilecek makamda eğer ki iğne ucu kadar bile menfaatleri yoksa atanmadan itibaren gidene “Uğurlar olsun” diyerek sanki hiç gelmemiş ve tanışmamışlar gibi terk ederek yeni gelenin etrafını çevirirler.
Hatta bazen yeri geldiğinde ise etrafına sur çevirip nice nice telkinlerde bulunduklarının aleyhinde söylenmeyeni de bırakmazlar.
1977-89 arasında Niğde’de 7 ve Aksaray’da ise çalıştığım 14 Validen Kumbuzoğlu Valinin selefi Hamza Aydoğdu Vali gibi başarılı olanlar bu “Akmaz ve kokmaz, gelene ağam, gidene paşam” diyen tek meziyetleri ikballerine gen gördükleri başarıları itibarsızlaştırmak olan tiplere yüz vermeyenlerdir.!!!
Vali Kumbuzoğlu’nun başarılı valilerin yöntemini kullanarak elçilik görevi ve 65 yıllık ömürle 47 yıllık mesleğimin tecrübesiyle dile getirilenlerin gereğini yapması dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.