HIZLI TRENİ KAÇIRDIK, TURİZMİ DE Mİ KAÇIRACAĞIZ?
30 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararla Aksaray’da “Turizm Hizmet ve Altyapı Birliği” kuruldu. Henüz birliğin faaliyetlerine dair detaylar açıklanmasa da isminden bile neyin hedeflendiği belli: Aksaray, turizmde daha planlı, daha vizyonlu bir yola girmek istiyor.
Peki Niğde ne yapıyor?
Yıllardır hızlı tren gelecek diye bekledik, hâlâ ses yok. Şimdi sıra turizme geldi. Aksaray birlik kurarak kolları sıvadı, biz ise hâlâ seyrediyoruz. “Su akıyor, Niğde bakıyor” sözü artık şehir gündeminin özeti gibi.
Niğde’nin elinde gerçekten büyük bir miras var: Tyana Antik Kenti, Roma Havuzu, Aladağlar, Gümüşler Manastırı, Kemerhisar Su Kemerleri… Bunlar başka bir şehirde olsa yılda on binlerce turist çekerdi. Bizde ise bu değerler tanıtılmıyor, korunmuyor, projeye dönüşmüyor.
Aksaray, turizmde bireysel çabaların yetmediğini görüp kurumsal bir adım attı. Ama Niğde’de hâlâ bir “turizm birliği” bile yok.
Ve açıkça söylemek gerekirse:
Bu işler sadece valilikle, belediyeyle, üniversiteyle yürümez.
Bu işe muhtar da katılmalı, köy derneği de, esnaf da, gençler de… Turizm topyekûn bir iştir. Herkesin elini taşın altına koyması gerekir.
Bugün çevremizdeki şehirler turizm yarışında koşarken, biz hâlâ yerimizde sayıyoruz. Sadece “bizde de güzel yerler var” demekle olmuyor bu işler.
Niğde’nin turizm potansiyeli sadece gelir kapısı değil, aynı zamanda şehir dışına açılan bir vitrin. Yatırım, istihdam, tanıtım demek. Gençlere umut, memlekete canlılık demek.
Kimseyi suçlamak derdinde değiliz. Ama artık birilerinin çıkıp bu işi sahiplenmesi lazım.
Aksaray başladı.
Sıra Niğde’de.
Komşu tarlayı ekiyor, biz hâlâ ne ekeceğimizi düşünüyoruz.