MİLLİ İRADENİN GERÇEKLEŞMESİ B.Ş.B.B.’DA KİMİN ADAY OLACAĞINA VATANDAŞIN KARARINDA!!!
Mevla’mızdan dileğim dün İstiklal caddesinde meydana gelen canlı bomba olduğu sanılan insanlık ve vicdan ile demokrasi düşmanlarının sebep oldukları patlamaya sebep olanlarını Kahhar ismiyle kahreylemesini Şehitlere rahmet etmesini yaralılara ise şifalar ihsan etmesini niyaz ediyorum.
GERÇEK DEMOKRASİ MİLETİN GENELBAŞKANLARLA GENEL MERKEZLERDEN BÜYÜKLÜĞÜ BİLİNCİYLE NOTER DEĞİL TAMA ANLAMIYLA MİLLİ İRADE SAHİBİ OLMALARININ FİİLİ TESÇİLİNDE!!!
Bu konudaki yazılarımda defalarca belirttiğim gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığında başlattığı fakat önceleri özellikle egemen güçler tarafından pek anlaşılmayan.
Anlaşıldıktan sonra ise işlerine gelmediği için umursanmayan, umursamasalar da dünyanın geriye kalanından büyük kabul gören ”Dünya Beşten Büyüktük” sözü ülkemize uyarlandığında ise maalesef tam tersi oluyor.!
Yani Milli iradenin tahakkukuna gelince yer yüzünde Milletten başka güç tanımayan Erdoğan’da dahil kendi güçlerini kaybetmek istemeyen partilerin genel başkanlar, genel merkezleriyle il ve ilçe teşkilatları tarafından bu milletin iradesinin büyüklüğü umursanmıyor.
Eğer ki umursanmış olsaydı milletin milli egemenliği genel başkan veya genel merkezler ile i ve ilçe teşkilatlarının uhdesine alınmazdı.!!!
Yani şu anda milletin iradesi resmen ve alenen Parti genel başkanları ve genel merkezlerle il ve ilçe teşkilatları tarafından zorla ve cebren gasp edildiğinden milli egemenlik millette değil Genel başkanlar ,genel merkezlerle il ve ilçe teşkilatlarındadır.
Millet ise sadece ve sadece bu iradeyi onaylayan noterdir.!!!
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN BELİRTTİĞİ GİBİ GERÇEKTEN MİLLİ EGEMENLİK MİLLETE OLSAYDI KİMİN İL,İLÇE VE BELDE B.BAŞKANI OLACAĞINA GENEL BAŞKANLAR DEĞİL DELEGELER KARAR VERİRDİ
Bu günkü yazacağım şey Partilerin Genel başkanları ve Genel başkanlarla ,genel merkezlerden torpili olduğundan bulundukları makamlara gelenlerin istisnanın dışındaki Belediye Başkanlarının, Parti il ve ilçe teşkilatlarının ve il genel meclisi üyeliği ile Belediye Meclisi üyeliğinde bulunanların bu makamlara aday yapılmaları asla ve asla demokratik yöntem olmadığı gibi bu seçim yöntemi kelimenin tam anlamıyla demokrasinin yüz karasıdır.
Çünkü asıl irade sahibi olan milletin milli egemenliği resmen ve alenen genel başkanları, genel merkezlerle il ve ilçe teşkilatları tarafından milletten alınmaktadır.
YÖNTEM VE SEÇİLMELERİ YASAL OSADA SANDIĞI GİRME ŞEKLİ DEMOKRATİK VE VİCDANİ DEĞİLDİR
Aday yapılanlar her ne kadar sandıktan çıksalar da sandığa girişleri millet iradesiyle yapılmadığından yasal olarak seçilmiş olsalar da vicdani yönden seçilme yöntemleri doğru değildir.
Çünkü bulundukları makama seçmen veya parti üyeleri veya delegeleri tarafından aday yapılmamışlardır.
ADAYALIĞADA MİLLET KARAR VERMEDİĞİNDEN YAILAN ŞEY MEMUR ATAMASI GİBİDİDİR!!!
İstisnanın dışında kalan ilçe ve belde Belediye Başkan adayları Genel merkezde adamı olanlar tarafından belirlendiğinden bu yöntemle yapılan aday belirleme işi seçilme olmayıp millet iradesin gasp eden genel başkanlar ile genel merkezler ve il ile ilçe teşkilatları tarafından bir kum kurumu yetkilisinin atanması gibi yani memur atanması gibi bir atamadır.
TORPİLLE ZAHMETSİZ ADAY YAPILIP SEÇİLENLER KENDİLERİNİ DEV AYNASINDA GÖRÜYOR!!!
Daha önce yani 12 Eylül öncesi aday belirleme yönteminde aday adaylarının parti üyelerine veya delegelere kendisinin yeteneğini, başarısını ,diplomasını anlatarak aday adayları içinde kendisinin seçilmesini istemesi 1980 darbesinden sonra yapılan ilk mahalle seçimlerden başlanarak istisnanın dışında kalan aday yapılanlar liyakat yerine torpille milletin görüşüne sonuldu.
ZAHMETSİZ OLARAK ADAY YAPILANLAR SEÇİLDİKTEN SONRA KENDİLERİNİ DEV AYNASINDA VATANDAŞI İSE SİNEK GİBİ GÖRDÜKLERİNDEN MAKAMLARDAKİ GÖREVLERİ SONA ERİNCEYE KADAR SIRÇALI KÖŞKLERİNDEN, LÜKS MAKAM ARAÇLARINDAN İNMEYİNCE BAŞARISIZ OLDULAR/OLUYORLAR
Böyle olunca da seçildikten sonra emirlerinde onlarca, yüzlerce ,hatta binlerce çalışan, lüks binek ve diğer sayısız araçlar, lüks makamlar ve makamlarda sunulan ikramları gördüklerinde birde kendilerinin ek serileri dev aynasında yansıyor!!!.
Bu maddi ve manevi zahmet çekmeden aday yapılarak genel başkanların gölgesinde seçilenlerin istisna bile denilmeyecek oranda olanları Şeytanın ve 72 şeytana bedel nefislerinin de etkisiyle önce ”Ben neymişim be abi!!!” havasına giriyorlar.
Bununla kendilerinin bulunmaz Hint kumaşı olarak görüp bulundukları makamın kendileri için babalarından kalan tapulu mal olduğunu sanıp ölünceye kadar bu makamın kendilerinde olacağını, hatta kendilerinden sonrada evlatlarının buraya geleceğini önce hayal edip sonrada buna saplantı şekilde inanırlar/inandılar.
80 ÖNCESİ İL,İLÇE VE BELDE BELEDİYE BAŞKANLARI EN AZ %30 KENDİ ŞAHSİ OYLARIYLA SEÇİLİRDİ!!!
12 Eylül Askeri darbesinin ardından yapılan 1984 Mahalli seçimlerinden önce, yani darbeden önceki ilçe ve belde belediye başkan adayları delegeler tarafından aday yapılmalarının yanında uzun yılar buna hazırlandıklarından daha önce partilerinin veya Belediyenin çeşitli kademelerinde kendilerini vatandaşa yaptıkları hizmetlerle kabul ettirdiklerinden seçilmek için aldıkları oyların ortalama %30’u kendilerinin veya yakın eş, dost ile akrabalarının oylarıyla seçilirlerdi.
Şimdilerde ise istisnanın dışında kalan ilçe ve belde adayları içinde torpilli ve adamı olanlar tarafından aday yapıldığından aldıkları oyların %99’u ise partilerinin ve parti liderlerinin vesilesiyle olduğundan vatandaşa pekte eyvallah etmiyorlar.
Bu yasal olmasına rağmen hukuki olmayan anti demokratik aday belirlenmesinin gelecek mahalli seçimlerde terk edilerek öncelikle aday, adaylarının belirlenmesinin parti üyeleri veya delegeleri tarafından yapılması ,ardından ise partinin ilçe, il ve genel merkez teşkilatları tarafından ise bunun aynen kabul edilmesini sağlayacak düzenlemenin yapılarak seçilenlerin genel merkezin adamı yerine vatandaşın adayı ve dolayısıyla da adamı olmalarının sağlanması dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.