NÖHÜ, SUDANLI AKADEMİSYEN VE ÖĞRENCİLERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Sudan’da 2023 yılından bu yana devam eden çatışmalar ve toplumsal kriz nedeniyle Türkiye’ye gelen 18 akademisyen ve öğrenci, eğitim ve bilimsel araştırmalarına Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde devam ediyor.
T.C. Dışişleri Bakanlığı Hartum Büyükelçiliği’nin değerlendirmeleri ve Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kararı doğrultusunda üniversitede eğitimlerini sürdüren Sudanlı akademisyen ve öğrenciler, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin bilimsel kapasitesi ve yükseköğretim altyapısından yararlanıyor.
Farklı Alanlardan 14 Öğrenci ve 2 Akademisyen Eğitimlerine Devam Ediyor
Sudan’dan gelen iki araştırmacı öğretim üyesi, dört doktora öğrencisi, iki yüksek lisans öğrencisi ve altı lisans öğrencisi üniversitede eğitim ve araştırmalarını sürdürüyor. Patoloji, mikrobiyoloji, biyokimya ve Arap Dili ve Edebiyatı alanlarında eğitim gören doktora öğrencileri, üniversitenin ilgili birimlerinde araştırmalarına devam ederken, endokrinoloji/moleküler biyoloji ve deri hastalıkları alanlarında uzman iki öğretim üyesi ise Tıp Fakültesi’nde akademik çalışmalarını yürütüyor.
Son sınıfta olan altı lisans öğrencisi, mezuniyetlerine kalan son yarıyılı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde tamamlıyor. Hayvansal Üretim Teknolojileri Bölümü’nde eğitimlerine başlayan bu öğrenciler, haftanın bir gününü staj yaparak geçirecek ve teorik bilgilerini uygulama imkânı bulacak.
Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu’dan Açıklama
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Sudanlı akademisyen ve öğrencilere kapılarını açtıklarını belirtti. Rektör Uslu, üniversitenin bilimsel ve insani değerler çerçevesinde eğitime katkı sunmaya devam ettiğini ifade ederek, Sudan’daki çatışmalar nedeniyle eğitimleri kesintiye uğrayan öğrencileri ve akademisyenleri üniversitede misafir etmekten memnuniyet duyduklarını söyledi.
Rektör Uslu, gerekli laboratuvar ve eğitim imkânlarının sunularak bilimsel çalışmaların kesintisiz devam ettirileceğini belirterek, bu sürecin bireysel kazanımların yanı sıra iki ülke arasındaki akademik iş birlikleri açısından da önemli olduğuna dikkat çekti.