VEFA SADECE İSTANBUL’DAKİ BİR SEMTİN ADI DEĞİLMİŞ!!! / Ali GENÇ
Öğrenmenin yaşının olmadığının yanında yeni bilgilerle o ana kadarki öğrenilenle oluşan kanaatin değişebileceğini bir kez daha idrak ettim.
Bundan dolayı ”Söyleyebilmek için bilmek, bilmek için ise öğrenmek gerekir.” Diyenlerin bunu boşa söylemediklerini bir defa daha anladım.
Gerçekten de bilgi sürekli yenilenen olduğundan kişi asla haddi aşarak” Her şeyi, her türlü bilgiyi bilirim” dememeli.!!!
Bilginin sınırsızlığını idraki içinde de olmama rağmen bizzat şahit olduklarım akla izana ve vicdana sığmayan uygulamalar nedeniyle kesinliğinden emin olduklarımın da yanlış oluşuna öğrenerek amiyane tabirle ”Bir yaşına daha girdim”
Öğrendiklerim Vefa’nın sadece İstanbul’daki bir semtin adı olmadığını öğretti.
Bunu nasıl öğrendiğime geçmeden önce Vefa kelimesiyle ve bu kelimeyle kurulan cümlenin anlamını bilmeli.!!!
Ameli olan Vefa aynı zamanda da İnsan olabilmek için gereken en yüce erdemlerden de birisidir.
Arapça kökenli olan” Vefa” kelimesinin TDK tarafından belirtilen anlamları ”Sevgide bağlılık, Minnettarlık, Sözünde durmak, Borcuna sadık olmak, Dostluğu sürdürmek ve Sadâkat.” Anlamına geliyor.
Vefalı olma kısaca yapılan iyilikleri unutmama ve gerektiğinde karşılığını ödeme anlamına gelir.
Vefa’nın n sadece İstanbul’daki Bozası ile meşhur semti olmadığını öğrenmemi sağlayan somut gelişmelerden önce benim mutlak bir olumsuzluğa yakın hisse kapılmama ömrümüz olursa 1 ay sonra 47 yılına gireceğim mesleğimde ısrarla yüzler belki de binlerce defa gündeme getirmeme rağmen hitap edilenler tarafından bu ısrarlara rağmen vefanın gereğinin yapılmaması sebep oldu.
64 YILIK ÖMRÜM VE 47 YILA DAYANAN MESLEĞİMDE HALUK ŞAHİN YAZGININ AHDE VEFASI DIŞINDAKİ ONLARCA VEFASIZLIK NEDENİYLE VEFA’YI İSTANBULDAKİ SEMT GİBİ GÖRÜYORDUM!!!
1976’nın Ocak ayında başladığım mesleğimde zaman geçtikçe Aksaray ve bölgemize ve gazete tarafından gönderildiğim civar iller ile ülkemizin birçok ilinde uzak, orta ve yakın zamanda hizmet edenlere gereken vefanın gösterilmemesi.
Bu vefasızlığın somutlaştırılması gerekirse 1994’ün 24 Aralık’ından itibaren aralıksız olarak kendilerini davete ettiklerimden devede kulak oranında katılanlarla birlikte andığımız Sultan Abdülhamit’in Baş Yaveri Hacı Ali Paşa ,Vehbi Çorakçı, Medeni Berk,Oğuz Demir Tüzün Turgut Özal Mehmet Altınsoy ve Raşit Daldal ile her yıl sayıları yapılan ilavelerle artanların oluşturduğu makamlarda oturanların bile vefa göstermemeleri.
Andığımız” Hayırlı Evlatlarımız ve Adamlarımız” a vefa gösterilerek isimlerinin mahalle, semt, meydan, bulvar ve sokaklarla bir çok eserde isimlerinin yaşatılması konusundaki çabamızın 2004-19 arası Belediye Başkanı olan Haluk Şahin Yazgı döneminde cadde ve sokaklara isimlerinin verilmesi.
Haluk beyin bir defa katılımı dışında şehrimizin hayırlı evlatlarının anma programına mülki ve mahalli idarecilerin katılmamaları ben de Vefanın İstanbul’daki bir semtten başka bir şey olmadığı algısını oluşturdu.
AKSARAYIN İL OLMASININ BAŞKAHRAMANI ALTINSOY’UN CENAZESİNE AKSARAY VALİSİ GİTMEYİP VİLAYETİ TEMSİLEN BİR YETKİLİYİDE GÖNDERMEYEREK VEFASIZLIĞIN DESTANI YAZILDI!!!
2007 yılının 17 Şubat’ında vefat eden Karaman, Kırıkkale ve Bayburt ile birlikte Aksaray’ın il olmasını sağlayan kanunu hazırlayıp kabul edilmesine kadarda amansız mücadele veren 3 siyasetçinin 1.si olan Mehmet Altınsoy’un cenazesine o zaman Aksaray Valisi olan Sebati Buyuran kendisi gitmediği gibi Valiliği temsilen bir yardımcısını da göndermediği gibi merhumun emeğiyle il olan yerlerden de bir temsilcinin katılmaması merhumla ilgili bir taziyede yayınlanmamasıyla vefasızlığın destanını yazıldı.
Bu konuda sadece dönemin Belediye başkanı Nevzat Palta tarafından Bankalar Caddesine verilen isim ise yerleşen alışkanlık nedeniyle tutmadı.
Resmiyette halen merhumun ismini taşımasına rağmen yazışmalarda dahil her yerde eski ismi kullanıldığından yapılan değişiklik havada kaldı.
VAN’LILARIN TALAS BELEDİYE BAŞKAN ADAYI YALÇIN’A AFYONLULARIN VALİ ÇİÇEK’E DESTEKLERİNİ AKSARAYI’IN MESLEK ODALARI,STK LARIYLA BASINI SELAMİ ALTINOK VALİYE GÖSTEREMEDİLER!!!
Selami Altınok’un İstanbul’a il Emniyet Müdürü olarak atanması, Emniyet Genel Müdürü olmasından sonra siyasetçiler, Meslek Odaları ve STK yetkililerinden oluşan bir heyet tarafından tebrike gidilmedi.
Aday olup seçildiği Vekilliği öncesi ve seçilmesinden sonrada Van’dan binlerce kişiyle destek için gelerek Kayseri’deki hemşerileriyle toplantı yapıp Başkan Mustafa Yalçın’a destek sağlamasındaki gibi destek sağlanmadığı gibi ilk Vali Rıdvan Yenişen in ve siyasi çekişmeler nedeniyle kısa görevinde hemşerilerimizin sevgisini kazanan Hüseyin Avni Coş’un cenazesine de gidilmemesiyle taziyede yayınlanmaması gibi daha nice onlarca olumsuzluk nedeniyle Vefa’nın sadece İstanbul’daki bir semt olduğu zihnimde sabitleşmişti.
Yerimiz fazlasıyla dolduğundan on yıllarca somut kanıtlarla sürdürülen yazılı ve sözlü tekliflere rağmen ilimiz ile bölgemizde sürdürülen akla izana ve vicdana sığmayan vefasızlıkla zihnimde sabitleşen Vefasızlığın değişmesine sebep olan ete kemiğe bürünen iki ahde vefa örneğini ise hoş görünüze sığınarak Mevla’mızındı izniyle Çarşamba günü ete kemiğe büründürerek yazacağım.
Öncelikle ameli olan ve gerçekleştirilmesiyle Hakkın yanında gösterileninde sevindirildiği ve yeni hizmetlerin yapılmasının da teşvik etmeye vesile olan iki ahde vefanın milletimizin mutlu istikbali için takip edilmesi, okunması ve okutturulması dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Devamı Çarşamba’ya.
(*) Bugünkü yazımda yer verdiğim Vefa ile ilgili bilgileri “https://www.sabah.com.tr/egitim/vefa-ne-demek-vefa-kelimesinin-anlami-nedir-e1-5491835”dan aldım. Emeği geçenlere teşekkür ederim Ali Genç