DOLAR 35,8596
EURO 37,2227
ALTIN 3.236,87
BIST 10.027,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Niğde 11°C
Açık
Niğde
11°C
Açık
Cts 11°C
Paz 12°C
Pts 9°C
Sal 0°C

NİĞDE’YE GENEL BAKIŞ

31.01.2025
31
A+
A-

Niğde, Anadolu’nun ortasında güneye doğru konumda olan, nüfus, coğrafi, tarım ve ekonomik özelliklere bakıldığında benzerleri çok olan küçük bir Anadolu şehridir.

Batısında Konya gibi tarımda, sanayide ve ticarette devasa büyüklüklere ulaşmış bir şehir bulunmaktadır. Doğusunda ise Konya ile benzer özelliklere sahip Kayseri ili yer almaktadır. Kayseri ili de sanayi ve ticarette Anadolu şehirleri arasında ilk sıralardadır. Bununla birlikte Adana – Ankara yolunun vermiş olduğu bütün fırsatları değerlendiren ve ulaşımı fırsata çevirerek an ve an büyüyen bir Aksaray kuzey komşumuz olarak yer almaktadır. Kuzey doğumuzda yer alan sanayi ve ticareti Niğde’ye benzeyen fakat Kapadokya turizm bölgesini şahane bir şekilde pazarlayarak dünya genelinde ilin tanınmasını sağlayan ve yılın her mevsimi yerli ve yabancı turist çeken bir Nevşehir ili karşımıza çıkmaktadır. Güneyimizde yer alan Mersin özellikle liman ticareti ile denizden dünyaya açılan bir il olma özelliğini taşımaktadır. Bununla birlikte Mersin ili denizi ve sahilleri ile turist çeken bir konumdadır. Adana ili ise, narenciye üretiminde, pamuk üretiminde, yılın değişik mevsimlerinde toprak boş kalmadan iki veya daha fazla ürün alabilen özelliğiyle öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra Güneydoğu Anadolu Bölgesini Akdeniz’e ve İç Anadolu’ya bağlayan bir kapı olması da birçok fırsatı birlikte ortaya çıkarmaktadır.

Böyle bir konumda olmak Niğde için birçok avantaj  sağlarken, bunun yanı sıra birçok dezavantajı da beraberinde getirmektedir. Bu güne kadar avantajdan çok dezavantajlarını yaşamış gibiyiz. Çünkü etrafında gelişmişlik düzeyleri yüksek olan ve sürekli gelişen iller varken, arada sıkışmış kalmış bir küçük Anadolu şehri olarak varlığımızı sürdürmekteyiz. Elbette yıllara ve ülkemizde ve dünyada artan nüfusa göre nüfusumuz artmaktadır. Fakat verdiğimiz göçe ve aldığımız göçe baktığımızda maalesef verdiğimiz göç üstün gelmektedir. Bunun yanı sıra kırsaldan şehre göç  artarak devam etmektedir.

İşte böyle bir durumda Niğde; tarımdan hayvancılığa, turizmden ticarete, eğitimden kültürel gelişime kadar nasıl cazibe merkezi hale gelebilir bu kitapta bunları tartışacağız ve projeler geliştireceğiz. Bütün bunları yaparken bildik tarihi ve coğrafi rakamlarla, istatistik rakamlarıyla sizlerin kafasını doldurmak istemiyorum. Bu nedenle bu kitapta, direkt olarak nihai hedefe kilitlenerek, fiili ve pratikte yapılabilecek gerçek hamleler üzerinde  detaylı açıklamalara ve önerilere yer verilmiştir.

Bu kitapta ele alınan konular üzerine verilen projeler gerçekleştirilebilir. Bunu gerçekleştirebilmek için tek ihtiyacımız olan şey, rasyonel olarak uygulanabilir bir yol haritası çimek ve bu yol haritasına sadık kalarak yolumuza devam etmektir. Niğde’nin gelişiminde en büyük sorun sürdürülebilirliktir. Bir devlet yöneticisi geliyor örneğin bir vali atanıyor ilimize bir sinerji, bir enerji oluşuyor. Atanan valimiz heyecan yaratıyor bir sürü projeler geliştiriliyor. İlimizin valisi başka bir yere tayin olup yerine başka bir vali geldiğinde, o valinin hazırladığı projelerin çoğu maalesef rafa kalkıyor. Bunu siyasi irade de görmekteyiz. Bir belediye başkanı veya bir milletvekili heyecan verici projelere başlayabiliyor ama hizmet süresi dolup görevi bir başkasına devrettiğinde, birçok proje tozlu raflarda yerini alabiliyor. Bizim ihtiyacımız olan iki şey vardır. Bunlardan birincisi inanmak, ikincisi ise sürdürülebilirliktir. Başlamak, bir işin yarısı derler. Bu nedenle önce işe başlayacağız, sonra da hırsla, azimle ve ısrarla o projeyi her hangi bir iradeye bağlı kalmaksızın yapılan plan doğrultusunda tamamlayacağız.

Proje üretmek hayal gücü ile sınırlı olan bir şeydir. Hayal gücünüzün sınırları, başarmaya olan inancınız, hırsınız kendine güvenininiz ve medeni cesaretiniz sizleri sınırları belli olmayan ufuklara doğru itecektir.

Bu kitap her şeyden önce siyasi yöneticilere ve devlet bürokrasisinden gelen yöneticilere bir rehber bir el kitabı olabilmesi gayesi ile yıllarca geçerliliğini koruması ümidiyle  kaleme alınmıştır.

Siyaset yapan her bireyin bir gayesi vardır. Neden siyaset yapılır. Kimileri Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği, İl Başkanlığı ve İl Genel Meclisi gibi vesaire bu tür makamlara gelmek için siyaset yapabilirler. Bunun yanında iş kaygısı ile de siyaset yapılabilir. Çevre elde etmek için de siyaset yapılabilir. Nüfuz oluşturmak için de siyaset yapılabilir. Bu saydıklarımızın hepsinin çıktığı bir tek yol vardır. O da kişisel menfaattir. Bizler bütün bu kişisel menfaatleri elimizin tersi ile iterek siyaset yapmayı tercih ediyoruz. Bizim siyasetimiz proje siyasetidir. Bizler partizanlıkla, kişiler arasında kısır çekişmelerle siyaset yapmıyoruz. Bizler bir dava şuuru ile olan bir dünya görüşümüze ve davamıza hizmet etmek için siyaset yapıyoruz. Bizim siyasetimiz “halka hizmet, hakka hizmet” anlayışıyla yapılan siyasettir. Bizim siyasetimiz eser bırakma siyasetidir.

Ortalama olarak Türkiye’de yaşayan insanların yaklaşık olarak yetmiş yıllık ömrü vardır. Ortalama her yetmiş yılda bu dünya kabuk atıyor ve kendini yeniliyor. Bu dünyada ortalama yetmiş yıl yaşayan veya daha az/çok yaşayıp da asırlar geçse de hala isimleri, icraatları, düşünceleri, felsefeleri, yaşayan birçok insan vardır. Bunlar  arasında; Mevlana, Şey Edebali, Yunus Emre, Taptuk Emre, Hacı Bektaşı Veli, Hacı Bayram Veli ve daha fazlalarını saymak mümkündür. Fakat bu düşünürlerin bedenleri toprak olsa da düşünceleri hala yaşamaktadır ve yaşamaya da devam edecektir. Çünkü bu dünyaya eser bırakıp gitmişlerdir. Ve amel defterleri açıktır. Çünkü onların eserinden ilminden insanoğlu hala faydalanmaktadır ve dünya döndükçe de faydalanmaya devam edeceklerdir. İşte bizlerin gayesi de budur. Belki onlar gibi asırlarca hatırlanmayabiliriz ama birkaç nesil de olsa hatırlanıp saygı ve takdir görürsek ne mutlu bize.

İlimizin yakın siyasi geçmişinde Niğde çok değerli siyaset ve devlet adamları yetiştirmiştir. Buradan rahmetle analım. Haydar Özalp hem bakanlık hem milletvekilliği hem de belediye başkanlığı yaparak Niğde’yi yıllarca temsi etmiş ve Niğde’ye birçok yatırımın gelmesine katkı sağlamıştır. Haydar Özalp’ten sonra Akın Gönen’e değinmek istiyorum. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömür versin Akın Gönen beyefendi yapmış olduğu bakanlık görevlerinde ve milletvekilliği görevlerinde Niğde iline birçok yatırım gelmesini sağlamıştır. Rahmetle andığımız bir diğer siyaset ve devlet adamı da rahmetli Doğan Baran beyefendidir. Rahmetli Doğan Baran Beyefendi de bakanlığı ve milletvekilliği dönemlerinde birçok yatırımı ve hizmeti Niğde iline sunmuştur. Aynı şekilde Niğde siyasetinin yetiştirdiği saygın ve itibarlı siyaset adamlarından Orhan Taciroğlu beyefendiye de yer vermek istiyorum. Saygın, itibarlı ve dürüst siyasetçilerin başında gelmektedir. Ve bizler gibi genç siyasetçilere örnek olmaktadır. İşte bizler bu değerli siyaset ve devlet adamları gibi siyaset yapmak istiyoruz. Doğduğumuz ve büyüdüğümüz bizleri yetiştiren bu memlekete karşı borcumuz olduğunu düşünüyoruz ve bu borcu ödemek için bu kutsal, yorucu ve yıpratıcı göreve talip oluyoruz.

Artık Niğde’nin içinde bulunduğu konum ve sahip olduğu özelliklere bakarak Niğde’yi göç alabilen sosyal refahı yüksek bir cazibe merkezine nasıl getirebiliriz onları konuşalım.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.